bugün noelin ilk günü. kırmızı süsler karla bütünleşince ne kadar güzel oluyormuş meğer…
bu sabah şehrimizdeki santa parade’i az kalsın kaçıracaktık. saati kurmazsak 7 gibi uyanıyoruz normalde ama eğer 10’da bir yere gitmemiz gerekirken saati 9’a kurarsak kesinlikle uyanamıyoruz. aslında daha önce uyanmıştım ama ruhum bir şey yapmak ile yapmamak arasında bir yerde sıkışmıştı sanki, bu yüzden saati yarım saat erteledim. sonra alarm ikinci kez çaldığında cesaret edip ilk adımı yeniden attım, yataktan “bugün dedim yeniden saymaya başlıyorum. noel’in devam ettiği 25 gün boyunca her gün mutlu olacağım” diye fırlattım kendimi hayata.
parade’den sonra eve mutlu dönüp kırmızı flannel noel pijamalarımı giydim. biraz lego oynadım, elimdeki oyunu şu an başka bir lego marvel oyunu olmadığından hem bitirmek istemiyorum hem de bırakamıyorum.
şu an kuzey ışıkları bulunduğumuz ekseni vuruyor ama hava kirli ve bulutlu olduğu için hiçbirini göremiyoruz. sanırım ocak ayını beklememiz gerekecek. ama eninde sonunda ulaşacağız ışıklara, bundan adım kadar eminim.
bu haftadan itibaren eşyalarımızı da taşımaya başlayacağız. bu sene noel tatilimiz şikago’da, umarım o zamana kadar tüm taşınma, temizleme, yerleşme işlerimiz biter.
kısa bir yazı olacak bu, sadece en son yazdıklarım benimle ilgili akıllarda kalan en son şey olsun istemedim sanırım. bazen başıma çok tuhaf şeyler geliyor. ama ne olursa olsun, isyan etmiyorum, şükrediyorum çünkü biliyorum ki daha kötüsü, daha kötüleri her zaman vardır ve true believer olmak tüm olumsuz şartlar altında ufacık bir ümit bile olsa onun peşinden tüm hızınla koşmayı gerektirir.
çocuk kalpli