bu sabah kafamda çanlar çalıyor. genelde noel sabahlarında çalar. bugün, 1 gün önceden çalıyor. aslında kafamda çalan çanlar, katolik düğünlerine ait, şu çan sesleridir:
bu sabah çalması ise ne ilginç. öldüğüme o kadar eminim ki, anlamsız geliyor. duymak istemiyorum ama zihnimde çalmaya devam ediyor. dün akşam noel kartpostallarımız gelmiş. amerika’da her yıl aile fotoğrafı çekilip, kartpostal olarak bastırılır ve sevdiklerinize dağıtırsınız. sanırım birazdan ne olursa olsun, onları kilisedeki posta kutularına bırakacağım. üzerlerini yazdım az önce:

her ailenin, kilisede bir posta kutusu var. ilginç bir oluşum calvin kilisesi. kiliseden daha çok, türlü türlü aktiviteleri yapabileceğiniz bir sosyal mekan gibi. ben çok kilise diyemiyorum buraya. katolik kilisesinden sonra böyle oluyor sanırım.
bu arada sizlere yolladığım kartları, arkadaşım kargosunu yolladıktan 3 gün sonra size de postaladım. size de aile fotoğrafı gönderdim. arkadaşım, beni ne kadar unutsa da, o da bir ailem benim. ikinci evim hatta. size arkadaşım ile olan noel fotoğrafımız yolladım. animasyon olanı tabi. sadece size değil, dünyanın dört bir yerinde yaşayan arkadaşlarıma da dağıttım. hatta aralarında ilk defa konuştuklarım oldu, sırf başka ülkelere de bu kartı atabilmek adına.
bir de çok beğenmediğim 50 tane daha kartpostalım vardı. onları da kilisedeki çocukların listesini alıp yazmıştım. onları da ailelerinin, kutulara koyacağım. arkadaşımla çocukların elinde dolaşalım istiyorum. belki oradan biraz heyecan gelir de, günün geri kalanını uyuyarak geçirmem ve tadını çıkarırım. gelen noel mesajlarını cevaplar büyük bir içtenlikle cevap veririm.
iyiyim ben. daha iyi olacağım. dün çocukları “bugger off” diye kovmadım çünkü gelmediler.
hepinize mutlu noeller. 🧸
çocuk kalpli.