hastanede yattığım, başka bir günün acısını daha çıkardım bugün. hatta bazı fethiye koylarını ayaklarımı denize sokarak gezdim:
gezilecek çok fazla koyu var, bir günde en fazla bir kaçı geziliyor.
sudan baktığınızda balıkları da görebiliyorsunuz:
yatın üst katından atlayacak kadar mutlu birgün geçirdim. sadece, sanırım bir hayvan tarafından farkedilmeden ısırılmışım denizde. onun ürtikeri ile uğraşıyoum şimdi.
alerjik bir bünyem var. o yüzden yanımda her zaman avil taşırım. bu akşam kullanırım da umarım yarın kalktığımda geçmiş olur. çünkü gidilecek çok yer, yapılacak çok şey var.
13 haziran 1984 günü, öğle saatlerinde, dünyaya gelmesi beklenen bir bebekken, herkes gibi annemin karnından ayrılmayı başaramamıştım. 14 saat sonra, kalbimin artık atmadığı, doktorların beni annemin karnından alacağı, o tüm ümitlerin kaybolduğu an, sanki birden bire kaderim yazıldı. İnadına bu dünyaya gelecektim. Ne olursa olsun savaşacaktım, benden tüm ümitlerin kesildiği an bile, ben dönecektim. Ben hiç beklenmeyendim ve geldiğine en çok sevinilendim…
24 saat, ne kadar zarar verirse versin bazı şeylere, ben olduğum şeyi hep çok sevdim. Oyuncakları çok sevdim, pijamaları çok sevdim, noeli çok sevdim.
Tüm gönderileri Üzümlü Krallık ile görüntüle