dün, okuldan gelip, akşama kadar uyuyunca ve hafif bir yemek sonrası, tekrar dalınca erkenden uyandım. yeniden dalarım umarım. gerçi üzümlü krallık’ta da derin uykular içindeyim. öyle üzüldüm ki, kulaklarım bile duymuyor artık onun sesini. tamamen kendi kaleme kapadım kendimi, dev surlarla çevreledim etrafını. üzümlü hayat diye başladığımız yılın, ilk ayında, oyuncak ayıya döndüm. kaderim buymuş. dönmek istememiştim, son ana kadar mücadele etmiştim ama sahibim yine, umursamamıştı beni, üstelik bu sefer duvara fırlatıp, canımı da yakmıştı.
7 yıl. göz açıp kapayıncaya kadar geçmedi. ha oldu ha olacak derken, yaşanan her hayal kırıklığı, zamanın saatlerini, asırlara dönüştürdü.
nasıl başa çıkabildim bunca zaman, gerçekten bilmiyorum ama gerçekten çok sıkıldım, açamadığım kapıların kollarını çevirmekten.
umarım, beni kaybetmeye değecek bir sebebi vardır. bense o sebebi merak bile etmiyorum artık.
en güzel yıllarım, ağlayarak geçti.
bazı hayallerle vedalaşma zamanı şimdi…
çocuk kalpli