geçen hafta, polonyalıların haftası idi. bol bol paczki yedik. bu aslında katolik bir gün. lent başlama devresinin habercisi olarak satışa sunuluyor. şimdi ise sırada, st. patricks day var. ABD’ye geldiğimden beri, virüsle uğraşmaktan ve korkmaktan, hiçbir şey yaşamayamadım, böyle uluslararası şanslarım varken. burası herkesin yurdu. burada bulacağınız şeyler hiç bitmez.
pastamız alındı:

ve ben bu sene, ne olursa olsun, chicago gölünün yeşile boyanmasını izlemeye gideceğim.
ne olursa olsun, yaşamak istiyorum artık.
diğer işimden, konuşarak ayrıldım ama insan kaynakları havuzundan çıkmadım. seasonal olarak kaldım. işi düşünce direktörüm arayacak, gel futbol var gel etkinlik var diye. bu iyi oldu, çünkü kovulmak istemiyordum.
softball takımına çağrıldım. heyecanlıyım açıkcası. keşke bir de en kısa zamanda, koşmaya başlayabilsem. geceleri aldığım 1mg klonopin yıkıyor beni. tüm gün, yatağa girip uyumanın hesabını yapıyorum.
aklımda hiçbir şey kalmadı. bitti gitti işte…
çocuk kalpli