aslında küçük yılanlardan boşuna korkuyorum, istesem bu fobimi aşabilirim belki de. doğada olanlar değil, binalarda yaşayan büyük versiyonları daha iğrenç ve korkutucu. böğrüme, krampon yedim, maddy artık lead olmadığımı söyleyince. ashley’e, doğru mu diye sorduğumda, korka korka cevap, verdi. cda’ini alınca co-lead olacaksınız diyerek. direktör arkadaşıma gerçek nedenini sordum. çalıştığım kişi, çok güzel bir insan, karakteri oturmuş, 28 yaşında ama bir bebek odasında lead olabilecek kadar şey bilmiyor. çok dalgınsın ve gülmüyorsun, cda’ini alıncaya kadar biraz rahat et, kafanı topla, dedi.
ben hala nedenin, ashley olduğunu düşünüyorum. o da haklı gerçi, 5 kişi yanındayken, ona bağırmamı aşamıyor. yanında başka kızlar varken, patladım. işte bu yüzden yeniden klonopin kullanıyorum çünkü öfkemi kontrol edemiyorum. sadece kovulmam, ashley’i döverim bir de ayrılırken diye…
maddy’i de döverim, sam’i dövemem 200 kilo olduğu için. o, dev anakonda.
yarın direktör arkadaşım gelecek, bahçede takılacağız. rahatlatacak beni biliyorum ama gene de üzülmekten kendimi alamıyorum. 3 ay sürmedi liderliğim. bir şekilde indirdiler yerimden beni. sadece, eğitimsiz öğretmenlerle değil, ne yazık ki eğitimsiz menajerlerle de çalışıyorum. bu insanlar, bu sevgi dolu yere, günahlarından arınmaya gelip, başaramayıp daha çok mu kötülük yapıyorlar, anlamıyorum.
neyse ki, gelecek aydan itibaren klonopin azaltması başlayacak. istemezdim ikinci kez başlamayı, kalbim durduktan sonra ama ne yazık ki bazı şeyler, onarılmak yerine, saçma sapan tıklamalarla, beni daha da çok sinirlendirdi ve kötüleştirdi.
başkası olsa, canına kıymıştı zaten. binlerce senaryo düşündüm ve en iyi benzetmeyi buldum kafamda.
bir köpeksiniz. onu çok göremiyorsunuz ama sahibiniz sizi seviyor diye mutlusuz. birgün elinde etlerle geliyor size. sevinçten deliriyorsunuz. aslında içine zehir atmış sizi öldürmek için.
keşke ölseniz…
hayatta kalıyorsunuz ve bunu hep hatırlıyorsunuz. gözyaşsız, kafanızı yatağınıza koyduğunuz tek gün yok.
işte klonopin kullanma sebebi bu. işte böyle oluyor. klonopin olmasa, alkol olacaktı. bu sadece tek günah da değil yapılan. hiçbir şey için özür dilenmediği halde her şeyi geride bırakmamı ve onu eskisi gibi tek taraflı sevmeni bekliyor. o hiçbir şey yapmayacak. sadece okuyacak milliyet kardeş gibi.
sen delirdin mi, şaşırdın mı?
en kısa zamanda, doktora görünmeli. belki kişilik bozukluğu değildir. ortadoğu çukurunda, aklını yitirmiştir.
kendi dünyama, duygularıma döndüm artık. çocuklar, bebekler, oyuncaklar, noel, uyku bir de gezme tutkusu.
gelecek hafta, çok merak ettiğim mackinac island’a gidiyorum.
13 haziran 1984 günü, öğle saatlerinde, dünyaya gelmesi beklenen bir bebekken, herkes gibi annemin karnından ayrılmayı başaramamıştım. 14 saat sonra, kalbimin artık atmadığı, doktorların beni annemin karnından alacağı, o tüm ümitlerin kaybolduğu an, sanki birden bire kaderim yazıldı. İnadına bu dünyaya gelecektim. Ne olursa olsun savaşacaktım, benden tüm ümitlerin kesildiği an bile, ben dönecektim. Ben hiç beklenmeyendim ve geldiğine en çok sevinilendim…
24 saat, ne kadar zarar verirse versin bazı şeylere, ben olduğum şeyi hep çok sevdim. Oyuncakları çok sevdim, pijamaları çok sevdim, noeli çok sevdim.
Tüm gönderileri Üzümlü Krallık ile görüntüle