simon adam için, noel planımı, haftalar öncesinden yapmıştım. kendime büyük bb-8 alacaktım ona ise küçük. çarpıştıracaktık robotlarımızı ama benimki henüz gelmediğinden, sadece simon’ı çıldırttık. yerde hızlıca dönerek yürüyen bu şeyin ne olduğunu anlamaya çalıştı ilk. sonra çok kızdı, yakalamaya ve dövmeye çalıştı.

daha sonra, başka bir aktivite buldu kendine. bu konu zaten, infant ve toddler’larda gözlemlediğim en komik şey. hiçbir zaman oyuncaklarla, oynamazlar. nerede bir karton, kağıt parçası, onlara ilginç gelir.

çok fazla oturamadım. bronşit demek, güçsüzlük demek. aldığım ilaç da, çok uyku yapıyor. noel ağacının yanında uyuyorum günlerdir. çok huzurlu hissettiriyor.
dün kreşte yaşananları konuştuk. bugün mutlaka bir mesaj bekliyorum çünkü geçen hafta direktörümüz tatilde olduğu için, kimse gelemedi kuruma. telefonla, öğretmenlerden ifade alındı. biri de bendim. bugün, kıyamet kopar. maddy ofise çağrılır.
yani aslında bunu yazmam bile komik. maddy’nin en az 1 yıl önce kovulması gerekiyordu. kurumun içinde korkular var. bir yerden bir şey çıkmasın, adımız lekelenmesin diye, bunlara katlanıyorlar. başka bir çözüm bulamıyorum aklımca. olan çocuklara oluyor. yani, çok tehlikeli. bebekler, hd kameralar gibi, gördüklerini, hissettiklerini kaydediyorlar ve maddy ile tek gördükleri somurtma, nefret etme, bağırma, yüksek ses tonu.
bakalım bugün neler olacak. ben de noel ağacımın yanında, bb-8’i, lego star wars’ta oynayacağım.
çocuk kalpli