o kadar kayıp birgün ki, günlerden ne olduğuna bile az önce baktım. yorulmadığım için iyi uyuyamıyorum. bir yatağımdan kalkıp, diğerine yatıyorum huzur bulabilmek için. evren boşluğunda kaybolmuş gibiyim. hava da hala karanlık. şu an deli gibi kar yağması lazım ama yağmıyor. dark’a yeniden başladık eşimle. bu sefer elimize kalem kağıt alarak. öyle çok şey kaçırmışım ki meğersem.
bb-8’in playstation formunu oynayacaktım ama son bir karar yine netflix’e döndük. bb-8’in oyuncağı ile zaman geçirdim sadece. ah bir kedim olsa dedim içimden…
hayvan kafayı yerdi…
uzun zamandan beri kendime bisküvili pasta yapmamıştım. az önce onu yaptım. benim bisküvili pasta anlayışım biraz daha farklı sanırım. aralara, puding ve hindistan cevizi ile de güçlü katlar yapmayı seviyorum.
simon adam geldiğinden beri daha iyiyim. biliyorum william ve annesi de var. diğerleriyle de sokaklarda karşılacağız.
sadece hayatımın bu tekdüzelikte bitmesini istemiyorum. yıllık tatiller yerine, yıllık gönüllü işleri yapmalıyım. daha çok yerde yaşamalı, daha çok insan tanımalıyım. bugünlerde aklımda hep bu var. özellikle de bir yer…
çocuk kalpli